- "Ohhh sikin çok güzel olmuş sevgilim..." dedi sonra da, "Hoşuna gidiyor değil mi..? Başkalarının beni sikmek istemesi, senin de hoşuna gidiyor değil mi sevgilim... Ohhhh hadi söyle bana... Söyle hoşuna gittiğini... Ohhhhh..."
- "Evet..." diye itiraf ettim mırıldanarak, "Bunun nasıl olabildiğine aklım ermiyor ama, haklısın... Hoşuma gidiyor... Hem de çok hoşuma gidiyor..."
- "Ohhhhhhhh..."
Birden hareketlenip, ters olarak üstüme çıktı Barbro. Kalçaları yüzümün hizasında, havadaydı. Belini iyice çukurlaştırdığı için, her zaman olduğu gibi, amının kıllarını iyice temizlemiş, yalnızca üst tarafta, küçük bir sarışın üçgen bırakmış olduğunu görebiliyordum. Bir resim kadar güzel amı, şimdi susamış bir ağız gibi açılmıştı. Vıcık vıcık sulanmıştı. Onun hemen üstünde de, götünün sikmeye doyamadığım o küçük ve pembe deliği vardı. Onu ilk ben sikmiştim götünden. Ve karım bundan o kadar büyük bir zevk almıştı ki, sürekli istiyordu. Ömrümde gördüğüm en duyarlı göt deliğiydi karımınki. Tıpkı bir am gibi duyarlıydı. Doğrusu, görüntüsü bile başımı döndürüyordu. Bol bol sikildiği, içine sik almaya alışık olduğu belli oluyordu. Bu işlerden biraz anlayan biri, daha görür görmez farkedebilirdi bunu. İki elimle kalçalarını avuçlayıp mıncıklamaya başladım. Barbro da sikimi sıvazlamayı sürdürüyordu.
- "Güzel miyim..?" diye sordu birden, "Söyle bana sevgilim... Amım güzel mi..?"
- "Hem de çok..." dedim.
- "Anlat bana n'olur..."
- "Amın dudaklarını açmış, içine girecek siki beklediğini belli ediyor... Tıpkı bir ağız gibi..."
- "Ohhhhhh... Peki ya götüm..?"
- "Doğruyu söylemek gerekirse, hangisinin daha güzel olduğuna karar veremiyorum... Amın mı, götün mü..? Sikimi, bu birbirinden güzel deliklerin hangisine sokmak isteyeceğimi bilemiyorum..."
- "Ohhhhhh... İkisine de sokarsın o zaman sevgilim... Amımı da, götümü de sikersin o zaman... Ohhhhh ikisini de sikersin..."
- "Bak bu hiç de fena bir fikir değil..."
- "Biliyor musun ne düşünüyorum sevgilim... O beni seyredip siklerini kaldıranlardan, beni sikmek isteyenlerden, her fırsatta gözleriyle sikenlerden biri, senin şimdi gördüklerini görebilseydi ne yapardı acaba..? Ohhhh ne yapardı acaba..?"
- "Her halde kimse durduramazdı onu..."
- "Yani..."
- "Yani onu engellemek mümkün olmazdı..."
- "Ohhhh beni sikerdi, öyle mi sevgilim..? Kocaman olmuş sikini içime sokardı, öyle mi..? Ohhhhh sikerdi beni değil mi..? Ohhhhh sikerdi beni..."
Neredeyse belim gelecekti. Karım, benliğimin derinliklerinde gizli bir şeyleri bulup ortaya çıkarmıştı. Normalde kıskançlıktan çıldırmama neden olabilecek şeylerden söz ediyorduk ve ben bundan, akıl almaz bir biçimde hoşlanıyordum. Hoşlanmak ne kelime, öylesine tahrik oluyordum ki, kafayı yemek üzereydim.
- "Biraz daha konuşursan, belim gelecek..." dedim.
- "Düşünsene ne kadar güzel olurdu..." diye konuşmayı sürdürdü Barbro, "Düşünsene amıma, ya da götüme bir sikin girdiğini... Kalkıp kocaman olmuş bir sik... Kıllı, kapkara bir Türk siki... Ohhhhhh... Kimbilir ne kadar güzel olurdu sevgilim..."
Daha fazla tutamadım kendimi. Belim gelmeye başladı. Karım hızla eğilip, dudaklarını sikimin başına yapıştırdı. Şimdi onun bir vantuz gibi emen ağzının içine fışkırtıyordum tohumlarımı. Aynı anda kalçalarını indirip, amını ağzıma yapıştırdı Barbro. Vücudu dalga dalga sarsılıyordu. Am suları ağzıma, hatta boynuma akıyordu.
Saatlerce sikiştik o gece. Ne o, ne de ben doymak bilmiyorduk. Birimiz yorgun düştüğünde öbürü onu yeniden tahrik etmeyi başarıyordu. Barbro'nun ağzı, amı, götü, kısacası tüm delikleri, sanki et yiyen birer bitkiye dönüşmüş, sikimi yiyordu. Sonunda baygın düşüp uyuduk.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder