Çevreyi yeniden net olarak görebildiğimde, Barbro da biraz ilerimde oturuyordu halının üstünde. Yüzünde, kelimelerle anlatılamayacak kadar müthiş bir ifade vardı. Ağzının yan tarafından sızan sıvılar, boynuna akmıştı. Gözleri çizgi gibiydi. Elini uzatıp, inmek istemeyen sikimi okşamaya başladı.
- "Ohhh sevgilim, ağzımı sikti..." diye fısıldadı sonra da, "Ağzımı sikti sevgilim... Gırtlağıma fışkırttı belini... Tohumlarını yutturdu bana... Ohhh sevgilim... Belini içtim..."
Heyecandan konuşamıyordum bile. Sanki hayal aleminde gibiydim. Tüm vücudumu yakan bir ateşin varlığını hissediyordum. Sonra karımın yavaş yavaş sikimin üstüne eğildiğini gördüm. Ağzı açıldı ve neredeyse zonklamakta olan sikimin üstüne kapandı. İnanılmaz bir hırsla emmeye başladı o anda. Bu da, beynimin içindeki fırtınanın daha da büyümesine neden oldu tabii. Köpeğin o kıpkırmızı ve kocaman siki de, böyle girmişti Barbro'nun ağzına. Bunu düşünmek bile çıldırtıcı geliyordu bana. Yine kendimi konhtrol edemez hale gelmiştim. Birden belim gelmeye başladı. Bu karımın da tüm kontrolü kaybedip, bir kez daha belini getirmeye başlamasına neden oldu. Ama hırsla emmeyi sürdürüyordu. Gırtlağından aşağıya, midesine akan tohumlarımın, orada köpek tohumlarıyla karıştığını düşününce, gevşeyemedim bile. Sikim hala dimdikti.
Sonra, beni göğsümden itip yere yatırdı Barbro. Dizlerinin üstünde yürüyüp üstüme çıktı ve sikimi tutup üstüne oturdu. Bir kez daha olduğu gibi amının içine almıştı beni. Yorgun bir halde göğsüme uzandı. Yavaş yavaş sikişmeye başladık. Hareketleri o yapıyor, kalçalarının yavaş ve küçük hareketleriyle, sikimi içine alıp çıkarıyordu.
- "Söyle bana sevgilim..." diye fısıldadı, "Hoşuna gitti mi..?"
- "Hoşuma gittiğini biliyorsun... Sikim imek bilmiyor işte..."
- "Benim de çok hoşuma gitti sevgilim... Ohhhh benim de çok hoşuma gitti... Nasıl sikti beni... Ohhhh nasıl sikti beni... Ohhhhhh..."
- "Gerçekten çok acayipti... Sence onu böyle Kerstin mi yetiştirmiş..?"
- "Kuşkun mu van sevgilim..? Görmüyor musun nasıl sikiyor... Sanki köpek değil de insan gibi... Her yerimi sikti benim... Ohhhh her yerimi sikti..."
Gözlerimle Zorro'yu aradım. Biraz uzakta oturmuş, yine sikini yalamakla meşguldü. Hala kocamandı o kıpkırmızı siki. Akıl alır gibi değildi doğrusu.
- "Siki de hiç inmiyor değil mi..?" diye sordum karıma.
- "Ohhh hiç inmiyor sevgilim... Sikiyor, belini fışkırtıyor, ama inmiyor... Çok güzel sikiyor biliyor musun..? Ohhhh çok güzel sikiyor... Öyle hızlı ki... Sanki makine gibi... Amımı da, götümü de çok güzel sikti... Ama en güzeli, ağzımı sikmesiydi sevgilim.... Ohhhh çok güzeldi... Am gibi yaptı ağzımı... Am siker gibi sikti ağzımı... Ohhhhhh... Hepsini soktu sikinin... Gırtlağıma kadar... Ohhhhhh gırtlağıma kadar soktu..."
Birden, inanılmaz sıcaklıktaki bir ıslaklığın, taşaklarımdan başlayıp, sikimin Barbro'nun amının dışında kalan kısmından yukarıya çıktığını hissederek sıçradım. Zorro gelmişti yanımıza. Arkadan yaklaşıp, burnunu bacaklarımızın arasına, karımla vücutlarımızın birleştiği yere sokmuştu. O bir anlık temastan sonra, dili artık bana değmiyordu. Ne yaptığını merak ediyordum ama, bu fazla hiç de sürmedi.
- "Ohhhh geldi yine..." diye inledi Barbro, "Ohhh yine geldi sevgilim... Ahhhh götümü yalıyor... Ahhhh deli edecek beni sevgilim... Götümü yalıyor... Ohhhh çok güzel... Immmnnnnnhhhh..."
Heyecanım yine son haddine çıkmıştı. Gerçekten de, manyak bir köpekti bu. Şimdi de ben amını sikerken, o da götünü yalıyordu karımın. Kısa bir süre sonra, köpeğin yapabileceklerini tahmih etme konusunda öyle pek acele etmemem gerektiğini anladım. Şimdi yeniden üstüne çıkmıştı Barbro'nun.
- "Ahhh götümü sikecek..." diye inledi karım, "Ahhhh götümü sikecek sevgilim... Ohhhh götüme sokacak yine..."
Gerçekten de, o her zamanki aceleci hareketleriyle, sikini sokmaya çalışıyordu Zorro. O kocaman ve inanılmaz sıcak siki, Barbro'nun da, benim de, her yerimize değiyordu.
- "Ahhhhhh..." diye bağırdı birden karım, "Ahhh soktu sevgilim... Ahhhhh götüme soktu sikini... Ahhhhh götüme soktu... Ohhhhhh..."
Bir hamlede, o kocaman sikinin hepsini sokmuştu köpek. Aynı anda da, idip gelmeye başlamıştı tabii. Akıl almaz bir hızla Barbro'nun götünü sikiyordu şimdi. Çıldıracağımı düşünmeye başlamıştım. İnanılmaz bir şeydi bu. Karımı, bir köpekle paylaşıyordum. Ben amını sikerken, o da götünü sikiyordu. Hızla girip çıkan sikinin sertliğini, bizi birbirimizden ayıran incecik et duvarın üstünden, olduğu gibi hissedebiliyordum.
Barbro, kelimenin tam anlamıyla kendini kaybetmiş gibiydi. Vücudu sarsılıyor, çığlıklar atıyor, inliyor, bağırıyordu. Köpeğin kocakan taşaklyarı benimkilere çarptıkça, ben de titriyordum. Hepimiz, Zorro da dahil olmak üzere, müthiş bir zevk girdabına kapılıp gitmiştik sanki.
Sonra köpek fışkırtmaya başladı. Ama durmamıştı. Sikini hala aynı hızla sokup çıkarıyordu karımın götüne. Bu da, inanılmayaak kadar bol olduğunu anladığım bellerinin dışarı taşıp sikime ve taşaklarıma akmasına neden oluyordu. Kendimi kaybedip, ben de fışkırtmaya başladım. Belim geliyordu. Tohumlarım, karımın amının en dibine fışkırıyordu. O ise artık tümüyle çıldırmıştı zevkten. Sarsıla sarsıla kendinden geçti üstümde. Yığılıp kaldık.
Bundan sonraki bir ayın nasıl geçtiğini, ne ben ne de karım anlayamadık bile. Barbro evden çıkmıyordu bile. Bun de, iş saatlerinin dışındaki tüm zamanımı evde, onunla ve Zorro'yla birlikte geçiriyordum. İnanılmaz bir sikiş seli yaşıyorduk. karım gündüzleri, defalarca siktiriyordu kendini köpeğe. Geceleri de, hep birlikte, kendimizi kaybedercesine sikişiyorduk.
Sonunda Sven ve Kerstin İstanbul'a döndüler ve bize uğrayıp, teşekkür ederek köpeklerini aldılar. Aslında bizim onlara teşekkür etmemiz gerekirdi. Uçlarda gezen yaşantımızın en uç noktasıydı Zorro macerası. Türkiye'deki süremiz dolup İsveç'e geri dönene kadar da bir daha bu kadar uca gelmedik.
Barbro, neredeyse her fırsatta sikiştiği, hemen herkese amını götünü verdiği halde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder