6 Temmuz 2019 Cumartesi

Rambo Ferhat Karımı Nasıl İnleterek Sikti 3

Bu arada Ferhat'ın kafayı yemek sınırına geldiğini de görüyordum tabii. Peki ya bu çılgın kadının, sike doymak bilmeyen bu orospunun aslında benim karım olduğunu bilseydi ne yapacaktı. Herhalde iyice dağılırdı. 

Yüzünden onun bir kez daha belini getirmek üzere olduğunu anlıyordum. Tüm vücudu tel tel gerilmişti. Karım da farkına varmıştı bunun. Yeniden ağzını açıp Ferhat'ın sikini yarıya kadar içine aldığını gördüm. Başı tekrar yukarı aşağı oynamaya başladı. Bunun getireceği sonuç ise belliydi tabii. Derin bir homurtu çıktı Ferhat'ın ağzından. Kalçaları koltuktan havalandı. Tohumlarını bir kez daha karımın ağzına fışkırtıyor, böylece onun da belini bir kez daha getirmesine neden oluyordu. 

Tekrar durulduklarında karım iki eliyle Ferhat'ın şortunu ayakbileklerine kadar indirdi. Sonra da tutup tümüyle çıkardı. Tanrım, herifin siki hala dimdikti. En küçük bir inme belirtisi bile göstermiyordu. Zevkten buğulanmış gözlerle, karımın önce ayağa kalkışını, sonra sırtını Ferhat'a dönüp yavaş yavaş onun kucağına oturuşunu seyrettim. Bacaklarını açıp, Ferhat'ın bacaklarını aralarına almıştı. Bir eliyle onun kocaman sikini dibinden tutuyordu yine. Otururken, kalçalarını Ferhat'ın önce yüzüne, sonra da çıplak göğsüne sürdü. Sonra elindeki sikin başını getirip, dikkatle dayadı amının açık dudaklarının arasına. Bir anda oturuverdi üstüne. O kocaman sik, ortadan kayboluvermişti birden. Tek bir hamlede, taşaklarına kadar girmişti karımın küçücük amına.

- "Ohhh çok güzel... Ohhhhh..." diye inledi karım.

Tüm vücudu yine dalga dalga sarsılıyor, yine beli geliyordu. Kalçaları, o daha durulamadan, adeta kendiliğinden hareketleniverdiler. İleri geri, sağa sola çalkalanıyorlardı. İçindeki kocaman Kürt sikine eziyet ediyordu sanki. Biraz kendine geldiğinde ise yukarı aşağı hareketlere başladı. Artık Ferhat'ın kucağına oturup kalkıyor, onun kocaman sikini amına sokup çıkarıyordu. Oturduğum yerden, her şeyi, tüm ayrıntılarıyla görebiliyordum. Karımın amının şişmiş dudakları, içindeki kocaman sikin çevresine sımsıkı dolanmıştı. Kalçaları yukarı kalkıp, sik içinden dışarı çıkarken, sanki uzuyor, onu bırakmamak için çırpınıyordu bu dudaklar. Kalçalarını aşağı bastırıp siki yeniden içine alırken de, adeta tersine dönüp, içeriye doğru itiliyordular.

Karımın arkasında kaldığı için Ferhat'ın yüzünü göremiyordum. Ama artık baştaki kadar donmuş ve hareketsiz değildi o da. İki taraftan ellerini getirip karımın bluzunun altına kaydırmış ve o güzelim memelerini avuçlamıştı. Artık yalnızca karım onu değil, o da karımı sikiyordu yani. Kalçaları da hareketlenmişti. Karım otururken o da yukarı bastırıyor, o kocaman kıllı sikini, taşaklarına kadar sokuyordu küçücük amına. Bunun karımın üstünde yarattığı etkiyi de görebiliyordum tabii. Yüzü zevkle çarpılmıştı. Kısık gözlerle, yine tam gözlerimin içine bakıyor, ağzının hareketleriyle aldığı zevki bana anlatmaya çalışıyordu. Alt dudağı sürekli dişlerinin arasına girip çıkıyordu.

- "Nasıl, hoşuna gitti mi amım..?" diye sordu Ferhat'a, "Ohhhh söyle bana hadi... Hoşuna gitti mi amım..?"

- "Irrrnnnggghhh..." diye bir ses çıktı Ferhat'tan.

- "Hoşuna gitti değil mi yavrum... Ohhhhh hoşuna gitti... Senin sikin de benim çok hoşuma gitti... Tanrım ne kadar büyük... Eşek siki gibi... Ohhhh, hepsi girdiğinde sanki mideme değiyor başı... Ohhhhh... Ohhhhh... Ohhhh delirtiyorsun beni..."

Bunları konuşurken, gözlerini benimkilerden biran için bile ayırmamıştı. Aslında tüm söylediklerinin benim için olduğunu anlıyordum. Bu arada Ferhat da mahvoluyordu tabii. Kalçalarının hareketleri giderek artıyor, giderek sikini karımın içine daha çok sokmaya çalışıyordu. Peşpeşe üç kez belini getirdiği için, bu sefer biraz dayanacak gibi de görünüyordu. Birden karımın beli geliverdi bir daha. Ferhat'ın kucağında çırpınıyordu. Halsizleşmişti biraz. Ama Ferhat'ın buna aldırdığı yoktu. Kalçalarını koltuktan kaldırmayı, sikini o küçücük amın derinliklerine sokmayı sürdürüyordu. 

Biraz sonra, yeniden kendini topladı karım. Onun da kalçaları hareketlendiler ve bu sefer, Ferhat'ın kucağına, yani içindeki o kocaman sikin üstüne daha hızlı oturup kalkmaya başladı. Yukarı haret ettikçe artık iyice yükseliyor, o kocaman kıllı sik, neredeyse ucuna kadar içinden çıkıyor, sonra da kendini hızla aşağı bıraktığında, tümüyle, dibine kadar, amının derinliklerine gömülüyordu. Kalçaları Ferhat'ın kucağına şaplama sesleri çıkararak çarpmaya başlamıştı her seferinde.

- "Hadi getir yine belini..." dedi sonra ona, "Ohhhh hadi yine getir belini... İçime fışkırt bu sefer... Ohhhhh içime fışkırt bu sefer... Ohhhh en dibime fışkırt... Ohhhhh hadi... Ohhh çok istiyorum, hadi... Ohhhhh... Ohhhh... Hadi Kürt belleriyle doldur amımı yavrum... Ohhhh hadi doldur.... Hadi... Hadi n'olur... Ohhhhh n'olur... N'ooollluuurrr.... Ohhhhhhhh..."

Birden ikisi de sarsılmaya başladılar. Ferhat'ın sikinin üstüne tüm ağarlığıyla oturmuş, hepsini içine almıştı karım. Tanrım, gerçekten de, amının en dibine fışkırtıyor olmalıydı herif. Karımın tam sevdiği gibi. İnlemeleri, kıvranmaları dakikalarca sürdü. 

Sonra derin bir sessizlik kapladı odayı. Sanki her şey bitmiş gibiydi ama ben bunun doğru olmadığını, daha yeni başladığımızı biliyordum. Daha doğrusu karımı tanıyordum. Ferhat'ı, posasını çıkarmadan bırakmayacağından emindim. Şimdi sakinleşmiştiler. Karım sırtını Ferhat'ın göğsüne yaslamış, vücudu gevşemişti. O kocaman sik, tümüyle amının içindeydi hala. Başını geriye, Ferhat'ın omuzuna bırakmıştı. Sonra yüzlerini birbirlerine çevirdiklerini gördüm. Bir an gözgöze kaldılar. Ağızları açıldı ve öpüşmeye başladılar. Neden sonra, ilk kez öpüşüyorlardı. Ya da görebildiğim kadarıyla, Ferhat karımın ağzını ağzının içine almış emiyordu. Bir eliyle memesine yapışmıştı. Öbür eliyle de karnını okşuyordu. Galiba uyanıyordu Kürt. Karımın kalçaları hafif hafif kımıldanmaya başlamışlardı bile. Birden ağzını kurtardı Ferhat'ınkinden. 

- "Ohhh hala inmedi sikin..." dedi sonra da, "Ohhh hala kazık gibi, hala kocaman sikin... Yine sikmek istiyorsun beni değil mi..? Ohhhh çok güzel... Yine sikmek istiyorsun beni... Ben de istiyorum... Bir daha, bir daha, bir daha sikilmek istiyorum... Ohhhhh sikine bayılıyorum biliyormusun..."

Onun doğrulduğunu gördüm. Şimdi dik oturuyordu Ferhat'ın kucağında. Kalçaları yeniden hareketlendiler. Hafif hafif oturup kalkıyordu içindeki sikin üzerinde. 

- "Amım çok güzel değil mi...? Ohhhh hoşuna gitti amım değil mi..? Ahhh nasıl bel doldurdun içimi biliyor musun... Ahhhh çok güzeldi... Çok... Peki götümün de tadına bakmak ister misin... Götüm de çok güzel biliyor musun..? Ohhhh götüm de çok güzel... Hadi gel götümün de tadına bak yavrum... Ohhh hadi beni götümden sik... Ohhhhh götümden... O kocaman sikin götüme de girsin istiyorum... Ohhhh götümden de sikilmek istiyorum... Çok güzel götüm yavrum... Ohhhh çok güzel... Bak seyret... Ohhhh bak götüme hadi..."

Bunu söylerken vücudunun üst kısmını iyice öne eğmişti. Elleriyle Ferhat'ın dizlerine tutunmuş, kalçalarını kaldırıp onun kocaman sikini en ucuna kadar çıkarmıştı içinden. Ferhat büyülenmiş gibi, karımın ona göstermek için çırpındığı şeye, götünün o pembe ve küçücük deliğine bakıyordu şimdi.

- "Gördün mü..." diye sordu karım, "Ohhhh gördün mü ne kadar güzel götüm..? Ohhhh hadi parmağını sok oraya... Ohhhh hadi sok parmağını götüme yavrum... Ohhhh hadi n'olursun..."

Ferhat'ın itiraz edecek hali yoktu tabii. Bu gece yaşadığı pek çok şey gibi, bunun da bir ilk olduğunu anlıyordum. Karımın isteğine uyarak, sağ elini oraya götürdü. Orta parmağını ileri uzatmıştı. Gerçi göremiyordum ama, karımın o küçük göt deliğinin açılıp kapanmakta olduğundan emindim. Ferhat'ın parmağı oraya değdiğinde, tüm vücudu titredi. Kalçaları birden geri gittiler. Parmak bir anda içinde kayboluverdi. Bu karımın vücudunun öyle bir sarsılmasına neden oldu ki, o kocaman sik amından çıkıverdi. Beli geliyordu yine.

Dikkatimi, Ferhat'ın yüzündeki şaşkın ifade çekti bu arada. Parmağını olduğu gibi yutan o küçücük götün kayganlığına şaşırdığını anlıyordum. Onun yanına gelmeden önce sikimi o küçük deliğe sokup, bellerimi içine fışkırttığımı bilemezdi tabii. Öylece bakıyordu eline. Sonra karım hareketleniverdi. Bir elini getirip Ferhat'ın sikini dibinden kavradı yine. Kalçalarını biraz arkaya getirdi. Ferhat da ne olacağını anlamış, parmağını çıkarmıştı. Şimdi gözünü bile kırpmadan olup biteni seyrediyordu. Karım o kocaman sikin başını götünün deliğine dayar dayamaz oturmaya başladı. 

- "Ohhhh ne güzel giriyor sikin götüme..." diye inledi sonra da, "Ohhhhh tanrım ne güzel giriyor... Ohhhh çok büyük sikin... Ohhh çok büyük... Ama yine de giriyor işte bak... Görüyor musun nasıl giriyor ha..? Ohhhh ne kadar büyük tanrım... Ohhhhh..."

Yine zevkle çarpılmıştı yüzü. Gözleri kapalıydı. Yavaş yavaş, ama kararlı bir biçimde, o kocaman sikin üstüne oturmayı sürdürüyordu. Santim santim götünün içine alıyordu Ferhat'ın kıllı sikini. 

- "Ahhhhhh..." diye inledi bir kez daha beli gelirken.

Yine tüm vücudun dalga dalga sarsılıyor, zangır zangır titriyordu. O küçük götünün şimdi iyice sıkıştığını ve içindeki siki koparır gibi ezdiğini biliyordum deneyimlerimle. Bir süre sonra duruldu spazmları ve karım kendini bir anda bırakıverdi Ferhat'ın kucağına. O kocaman Kürt sikinin hepsini, dibine kadar almıştı içine. Aynı anda da, yine beli geliyordu.

Yüzündeki ifadeden, Ferhat'ın buna da çok şaşırdığını anlıyordum. Bu kadar çok ve bu kadar sık belini getiren bir kadın görmemişti herhalde şimdiye kadar. Yapabileceği hiç bir şey olmadığı için öylece oturuyordu şimdilik. Yüz adeleleri gerilmişti. Anladığım kadarıyla sikini koparacak gibi sıkıştıran küçük göt deliğininin, belinin gelmesine neden olmasını engellemeye çalışıyordu. 

Karım kendine gelir gelmez hareketlendi tabii. Ferhat'ın kucağına yine oturup kalkıyor ve o kocaman kıllı sik, götüne girip çıkıyordu artık. Zevkten uçmuş gibiydi. Onun götünden sikilmeyi ne kadar sevdiğini bildiğim için, hiç şaşırmıyordum buna. Hareketleri giderek hızlanmaya, kalçaları giderek daha çok havaya kalkıp, daha hızla aşağıya inmeye başlamıştı. 

- "Ahhhh gördüm mü ne kadar güzel götüm..." diye mırıldandı, "Ohhhh nasıl aldım o kocaman sikini içime gördün mü..? Tanrım beni zevkten bayıltacaksın... Ohhhh çok güzel sikin yavrum... Çok güzel ve çok büyük... Küçücük götümü yırtacaksın neredeyse... Ohhhh çok güzel... Ohhhh yavrum... Ohhhh hadi sik götümü.... Hadi götümü sik... Hadi... Ohhh hadi yavrum... Ohhhh hadi... Hadi sik götümü... Hadi sik beni... Sik beni... Ohhhh sik beni.... Ohhhh hadi sik beni... Sik götümü yavrum... Ohhhh götümü... N'olur... Ohhhh götümü... Götümü... Hadi... Ohhhhh... Ohhhhh... Sik beni..."

Bu sefer kendini iyice kaptırmıştı artık. Tüm ağarlığını taşıyan bacak adaleleri iyice gerilmişti. Gözleri kaymış, yüzü zevkle çarpılmıştı. Ferhat'ın da ondan pek bir farkı kalmamıştı bu arada. Hem iki eliyle karamı belinden sıkı sıkı kavramış, o güzelim kalçaların yukarı aşağı hareketlerine katkıda bulunuyor, hem de kendi kalçalarını yukarıya kaldırıp, sanki daha çok sokmaya çalışıyordu götüne. Tüm vücudunun titrediğini görebiliyordum. Her an gelebilirdi beli. 

- "Hoşuna gidecek mi tohumlarını götümünün içine fışkırtmak..?" diye sordu karım ona, "Söyle bana, hoşuna gidecek mi..? Ohhhh şimdi de götüme dolduracaksın Kürt bellerini değil mi..? Amımı doldurdun, şimdi de götümü dolduracaksın tohumlarına... Ohhhh delirteceksin beni... Kocaman sikin delirtecek beni... Tanrım ne kadar güzel... Doyamıyorum bir türlü... Ohhhh doyamıyorum bir türlü... Hadi yavrum... Getir belini götüme... Ohhhh getir... Tüm içimi doldur tohumlarında... Ohhhh... Ohhhhh... Hadi getir n'olursun... Fışkırt götümün içine yavrum... Fışkırt tohumlarını götümün içine... Ohhhh hadi... Fışkırt..."

Doğrusu iyi dayanmıştı Ferhat. Ama buraya kadar. Bu sefer ağzından naraya benzer bir ses çıktı. Karımı belinden sıksıkı yakalayıp, kalçalarını havada tuttu öylece. Sonra da kendi kalçaları bir makine gibi yukarı aşağı çalışmaya başladılar. Akıl almaz bir hızla sikini sokup çıkarıyordu karımın götüne. Tüm vücudunun kasılıp sarsıldığını görüyordum. Peşpeşe fışkırtıyor ve sikini sokup çıkarmayı sürdürüyordu. Bellerinin bir kısmı, höpürtülü sesler çıkararak karımın götünden dışarı çıkmaya ve Ferhat'ın o kocaman siki boyunca taşaklarına doğru sızmaya başlamıştı. Karım da çıldırmıştı. Ağzından anlaşılmaz inlemeler kaçırıyor, Ferhat'ın kucağında çırpınıyordu. Sonra yüzünde, müthiş tatmin olmuş birinin yorgun gülümsemesi belirdi. Ferhat durulduğunda kalçaları yeniden aşağı indi ve o kocaman sik, bir kez daha, köküne kadar gömüldü götünün içine. Kendini iyice bırakıp, ayaklarını da yukarı çekti karım. Topuklarını, Ferhat'ın bacaklarının iki yanında koltuğa dayayıp vücudu onun göğsüne yasladı. İkisi de gevşeyiverdiler. Sanki bayılmış gibiydiler.

Ama benim baygınlıkla hiç bir ilgim yoktu tabii. Seyrettiklerimle, çıldırma noktasına kadar gelecek kadar tahrik olmuştum neredeyse. Şu anda gözlerimin önündeki manzara da, inanılmayacak kadar tahrik ediciydi zaten. Karım Ferhat'ın kucağında öyle bir oturuyordu ki, o kocaman Kürt sikinin, köküne kadar götüne girmiş olduğunu görebiliyordum. Biraz üstte de, o güzelim amı, tüm taze sikilmişliğiyle gözlerimin önündeydi. Ferhat'ın siki öyle bir bollaştırmıştı ki onu, kocaman bir ağız gibi açık duruyordu. İçinin bel dolu olduğunu görebiliyordum. Öylece oturup seyretmeye koyuldum. Sikim zonkluyordu artık. 

Kendini ilk gelen yine karım oldu. Yorgun yorgun gülümseyerek kalktı Ferhat'ın kucağından ve bir süre öylece durdu. Götünden akan beller, Ferhat'ın artık yarı yarıya inmiş sikine ve karnına damlıyordu. Dönüp Ferhat'ın elini tuttu ve onu da kalkmaya zorladı koltuktan. Sonra da yatağa doğru çekmeye başladı. Anladığım kadarıyla, onun da bir itirazı yoktu buna. Karım omuzlarından ittiğinde, yatağın üstüne oturdu. Daha da itti karım onu ve yatırdı. Şimdi yattığı yerden onu seyrediyordu Ferhat. Karım önce bluzunu, sonra da eteğini çıkartığı zaman gözleri parladı yine. Siki tekrar kalkmaya başlamıştı. 

Onları daha iyi seyredebilmek için, oturduğum koltuğun yönünü tekrar değiştirmek zorundaydım ben de. Ama bu sefer çaktırmamayı filan çalışmadım tabii. Ferhat'ın artık hiç bir şeye aldıracağı yoktu. Kelimenin tam anlamıyla, onun ar damarını yırtmıştı karım. Köylü Ferhat'ın, bu Kürtün gözü, beni görmüyordu bile. 

Şimdi karım da oturmuştu yatağın üstüne. Uzanıp Ferhat'ın göğsünü okşamaya başladı. Onun iri adelelerinin, göğsündeki kılların üstünde dolaşıyordu parmakları. Sonra yatağın üstüne çıktı. Ferhat'ın ayaklarının iki yanında yatağa dayadığı dizlerinin üstünde duruyordu. Yavaşça öne eğildi. Şimdi bacaklarını okşuyordu onun. Elleri, Ferhat'ın dizlerinden başlayıp, okşayarak kasıklarına kadar çıkıyor, sonra geri dönüyordu. Gözleri, yeniden kalkıp kazık gibi sertleşmiş o kocaman kıllı sikten başka bir yere bakmıyordu bu arada. Birden iki elini de uzatıp yakaladı Ferhat'ın sikini. Sonra iyice eğildi üstüne ve bir anda ağzına alıverdi. Derin bir nefes salmıştı burnundan. Kalçaları havaya kalkmış, sağa sola çalkalanıyordu. 

Yine uçmuştu Ferhat. Bu sefer ellerini uzatıp, parmaklarını karımın saçlarının arasına geçirmişti. Doğrusu çabuk öğreniyordu kerata. Başka hiç bir yere bakmadan, sikinin karımın dudakları arasında bir yarıya kadar kaybolup, bir en ucuna kadar ortaya çıkışını seyrediyordu artık. Ne kadar büyük bir zevk aldığını anlamak çok kolaydı. Sonra karım doğruldu. Gözlerinin tam içine bakıyordu Ferhat'ın. 

- "Şimdi sıra sende..." dedi ona, "Şimdi sen beni sikeceksin... İstediğin gibi... Canın neremden sikmek isterse oramdan... Anlıyor musun...? Şimdi sıra sende... Hadi sik beni... Ohhhh hadi..."

Ve kendini Ferhat'ın yanında, yatağın üstüne bırakıverdi. Anında doğrulduğunu gördüm Ferhat'ın. Bir anda üstüne çıktı karımın. Bacaklarının arasındaydı. Kalçaları kıpır kıpırdı. Sikini karımın amına sokmaya çalışıyordu. Sonra birden hızla ileri gitti vücudu.

- "Ohhhhh..." diye inledi karım, "Ohhhh ne güzel soktun bana... Tanrım ne güzel soktun... Ahhhh sikine doyamıyorum..."

Ferhat pompalamaya başlamıştı bile. Karım bacaklarını havaya kaldırıp, alabildiğine açtı iki yana. Ayaklarının uçları, tıpkı bir balerininki gibi, aşağı bükülmüştü. Ferhat'ın başını iki eliyle saçlarından yakalayıp yüzüne çekti. Dudakları açılıp, onun kalın dudaklarına yapıştılar. Şimdi çılgın gibi öpüşüyorlardı bir taraftan da. 

- "Dilini ver bana..." dedi karım dudaklarını bir an için onun ağzından uzaklaştırıp, "Dilini ver bana yavrum... Sok dilini ağzımın içine... Ohhh dilini emmek istiyorum... Dilini sik gibi emmek istiyorum..."

Yeniden birleşti ağızları. Karımın yanaklarının içeri çöktüğünü görüyordum. Ferhat'ın dilini yakalamış, deli gibi emiyordu. Bu da onu iyice çıldırtmıştı tabii. İnanılmaz bir hırsla sikiyordu artık karımı. Kalçaları bir makine gibi çalışıyor, kocaman siki, karımın amına hızla girip çıkıyordu. O kadar şiddetle sokuyordu ki her seferinde, sanki yatağı kıracak gibiydi. Yeniden ağzını kurtardı karım.

- "Sik beni..." diye bağırdı birden, "Ohhhh sik beni... Ohhhh geçir bana yavrum... Sik beni... Sok, sok, sok... Ohhhh sik beni... Ohhhh sok amıma o kocaman eşek sikini... Hadi sikerek delirt beni... Hadi sik beni yavrum... Ohhh sik beni n'olur... Ohhh hadi sik..."

Delicesine pompalamaya başlamıştı artık Ferhat. Sikiyor, sikiyor, sikiyordu. Karımın inlemeleri, yine anlaşılamaz hale gelmişti artık. Belini getirmeye başladı. Sonra bir daha ve bir daha. 

Ferhat, onun havada tuttuğu bacaklarının düştüğünü farkedince durdu birden. Sonra sikini çıkardığını ve doğrulduğunu gördüm. Güçlü elleriyle karımı yakaladığı gibi önce yüzüstü çevirdi yatakta ve kalça kemiklerinden tutup kıçını havaya kaldırdı. Şimdi önünde domaltmıştı karımı. Sikini dayayıp, tek bir harekette soktu yine. Tekrar dibine kadar geçirmişti karımın amına. Sonra da, mümkünmüş gibi daha da hırsla sikmeye başladı onu. Sikini en ucuna kadar çekip çıkarıyor, sonra da müthiş bir hızla, tekrar dibine kadar geçiriyordu. Kasıkları karımın kalçalarına, şaplamalar çıkarak çarpıyordu her seferinde. 

Yüzündeki ifadeden, karımın mestolduğunu anlayabiliyordum. Tam istediği gibi sikiliyordu işte. Sert hareketlerle. Neredeyse gaddarcasına. Yeniden hareketlenmişti. Kalçaları sağa sola çalkalanıyor, Ferhat her dipleyişinde beli bükülüp kıçı iyice havaya kalkıyordu. Tanrım en dibini veriyordu ayı Kürde. 

- "Ohhhh çok güzel sikiyorsun..." diye inledi, "Ohhhh çok güzel sikiyorsun beni... Hadi geçir... Hadi daha çok geçir... Sok bana n'olur... Sok sikini içime... Sok bana hadi... Ohhhhh sok.... Ohhh sik beni... Belimi getir yine hadi... O kocaman sikinle deli et beni n'olur... Ohhhhh sik beni yavrum... Hadi belimi getir yine... Ohhhh işte getireceksin beni... Ohhh sik hadi sik... Ahhh belim geliyor yavrum... Belimi getiriyorsun yavrum... Ohhhh belim... Ohhhh belim... Ohhhhhhh..."

Birden yine dalgalanmaya başladı vücudu. Çıldırmış gibi çırpınıyordu. Kolları onu taşımaz hale gelince, vücudunun üst kısmı yatağa yapıştı. Ama Ferhat kalça kemiklerinden sıkı sıkı tutmayı sürdürüyordu. Bu yüzden kıçı hala havadaydı. Ferhat sessizce seyrediyordu onu. Bu sefer kolay kolay gelmeyecekti beli anladığım kadarıyla. Sikini bir kez daha karımın amından çıkardığını görünce şaşırdım doğrusu. Ama çok kısa sürdü bu şaşkınlık. Şimdi de o kocaman sikin artık mosmor kesilmiş başını, karımın götüne dayamıştı çünkü. Biraz bastırdı ve o kıllı Kürt siki, yağ gibi kaydı karımın küçük götünün içine. Dibine kadar girdi bir anda. 

Bu, karımın yeniden belini getirmesine neden olmuştu yalnızca. Beli bükülüyor, kalçaları çalkalanıyordu. Bu sefer onu bekledi Ferhat. Biraz kendine geldiğini farkettiğinde de, yeniden sikmeye başladı. Bu sefer götünden sikiyordu karımı. İnlete inlete hem de.

- "Ohhhh sik götümü... Sik götümü yavrum... Ahhh müthiş bir şey bu... Ahhh sikin beni delirtiyor biliyor musun..? Ohhhh çok güzel... Ohhhh hadi götümü sik yavrum... Sok götüme... Ohhhh geçir götüme... Geçir bana yavrum..."

Ferhat iyice azmıştı artık. Parmakları karımın kalçalarına iki yandan, birer pençe gibi yapışmıştı. Sikini hızla sokup çıkarıyordu onun küçük götüne. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder